sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları

Maddi hakikate ve adalete ulaşmak yolunda sonuna kadar gidilmelidir. Bunun usul sınırı, hukuka uygun sol ve yöntemlerinin kullanılma suretiyle delileri toplamaktır. Bir fiilin suç sayılabilmesi ve failinin cezalandırılabilmesi için, eylemin önceden kanunda suç sayılıp cezasının gösterilmesi zorunludur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Malın değerinin az olması” başlıklı 145. Maddesine göre, “Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun işleniş şekli ve özellikleri de gözönünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir”. Sürekli değişikliğe uğrayan Türk Ceza Kanunu′nun "Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" başlığı altında yer alan cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçları da bu değişikliklerden nasibini almıştır. Bireyin cinsel hürriyetini korumayı hedefleyen bu iki suç tipi, ağır ceza yaptırımları öngörmekte ve uygulamada birçok sorun yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Suçun ispatı, şimdi kaldırılan ruh sağlığının bozulması halinde cezanın arttırılması ve suçların özelliği itibariyle mağdur beyanlarına verilen önem ile vicdan duygusu, bu suç tiplerinin diğerlerinden farklı ele alınmasına yol açmıştır.

  • (1) Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapılan sanığa ait sorgu tutanakları, naip veya istinabe yoluyladinlenen tanığın ifade tutanakları ile muayene ve keşif tutanakları gibi delil olarak kullanılacak belgeler ve diğer yazılar, adlîsicil özetleri ve sanığın kişisel ve ekonomik durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı belgeler, duruşmada anlatılır.
  • Zira yukarıda açıklandığı gibi kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hürriyet de, anayasa da olmaz.
  • (3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmayayetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.

AYİM’in teşkilatı MSB  kuruluş ve  kadrolarında  gösterilir (m.2). AYİM’de  başkan,  başsavcı,  daire  başkanları,  üyeler,  genel  sekreter,  savcılar,  raportörler  ve  kalem  teşkilatlarında  çalışan  sivil  memurlar  görev  yapmaktadırlar (m.3). Askeri  Yüksek  İdare Mahkemesinin  kuruluşu,  işleyişi,  yargılama  usulleri, mensuplarının  özlük  ve  disiplin  işleri,  mahkemelerin  bağımsızlığı,     hakimlik teminatı ve askerlik hizmetinin gereklerine göre  kanunla  düzenlenir. AİHM, yukarıdaki kararında ayrıca başvurucuların, askerler ile sivil şahıslar arasındaki eşitlikçi olmayan muameleye yönelik itirazlarını da incelemiş, askeri yaşamın şartları, gerekleri ve niteliğinin sivil yaşamdan farklı olduğunu, bu nedenle Sözleşme’yle bağdaşmayan bir ayrımcılık olmadığına karar vermiştir. Maddesi, genel bir bir ayrımcılık yasağı koymamakta, yalnızca Sözleşme’deki hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından ayrımcılık yasağını güvenceye almaktadır. Yani, bağımsız bir ilke olmayıp, Sözleşme’nin ve ek protokollerin diğer hükümleriyle birlikte yorumlanması gerekmektedir[647]. Maddesinde; “Bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayırımcılık yapılmadan sağlanır” denilmektedir. Sonuç olarak askerlerin ifade özgürlüğünün sivil kişilere göre daha fazla sınırlanabileceği, bu sınırlamaları ihlal edenlerin disiplin yaptırımı da dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlarla cezalandırılabileceği, ancak bu sınırlamaların gereklilik, oranlılık ve ölçülülük ilkelerini ihlal ettiği takdirde sözleşmenin 10. Maddesinin de ihlal edileceği, bu nedenle askeri hizmetin gerekleri ile ifade özgürlüğü dengesinin iyi ayarlanması gerekmektedir. Temel hâk ve hürriyetler kullanılırken, kamusal, iktisâdi, teknolojik şartlar gibi unsurlar hakkın kullanım şeklinde doğal olarak belirleyici rol oynar.

Maddenin ilk fıkrasında tahrik, diğer iki fıkrasında aşağılama fiillerine yer verilmiştir. Bu yazımızda incelenecek olan hukuki sorun; ceza muhakemesinin kovuşturma evresinde yapılması zorunlu olan ve sanık için, hem bir hak ve hem de bir yükümlülük niteliği taşıyan sorgunun, sanığın talebi üzerine SEGBİS vasıtasıyla yapılıp yapılamayacağına ilişkparibahis. Bu kurumların birbiri ile karıştırılması, yanlış anlaşılması veya somut olaya yanlış şekilde uygulanması sıklıkla karşılaşılabilen bir durumdur. Bu nedenle, bu kurumlar arasında farklılığın açık şekilde ortaya koyulması ve bu üç kurumun olması gerektiği biçimde anlaşılması önem arz etmektedir. Bu yazımızda; öncelikle bu üç kurumu ayrı ayrı kısaca açıklayacak, daha sonra ise birbirileri arasındaki farklılıklara değinerek hangi durumlara uygulanmaları gerektiğini izah edeceğiz. Yazımızda son olarak ise, ABD’de yaşanan Rittenhouse olayının Türk Hukuku açısından değerlendirilmesine yer vereceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunda ve “kuvvetler ayrılığı” ilkesini benimsediğinde tartışma bulunmamaktadır. Anayasa m.2’de hukuk devleti, m.9’da “kuvvetler ayrılığı” ilkesi, m.11’de Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü, m.138/4’de de yargı kararlarına herkesin uymak zorunda olduğu açıkça ifade edilmiştir. Tüm bu ilke, esas ve hükümler; hukuk güvenliği hakkı başta olmak üzere, “eşitlik” ve “adalet” ilkelerinin de güvencesini oluşturur. Bununla birlikte; pratikte yargı kararlarının, özellikle Anayasa Mahkemesi ve idari yargı kararlarının infazında sorunlar yaşandığı ve bazı yasa değişiklikleri ile yargı kararlarının aşıldığı görülmektedir. Bu yazımızda; şüpheli, sanık, tanık, mağdur, şikayetçi ve bilirkişinin, hakim, mahkeme veya cumhuriyet savcılığı tarafından nasıl çağrılacağı ve dinleneceği incelenecek, son olarak uygulamada bazı güncel sorunlara ayrı başlık altında yer verilecektir.

Maddesinde de; kabahatler karşılığında uygulanacak “idari yaptırımlar” ifade edilmiştir. Buna karşın, kamu personeli ile ilgili disiplin cezalarında genel kanun niteliğinde bulunan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda 125 ve devamı maddelerde “disiplin suçu” ve “cezalar” düzenlenmiştir. “Yaptırım” ise daha ziyade doktrinde “müeyyide” paralelinde kullanılan bir terim olup, yasal düzenlemelerde çok rastlanan bir terim değildir. Türk Hukuk Tarihi 1 dersi ile İslamiyet öncesi ve sonrası Türk hukukunun kaynakları, oluşumu, İslam ve Osmanlı Hukukunda devletin temel özellikleri, devlet teşkilatını oluşturan unsurları, gayrimüslimlerin hukuki statüleri, İslam Osmanlı ceza hukuku hakkında genel bilgiler ve spesifik olarak suç ve ceza türleri öğretilmektedir. Bu şekilde, söz konusu kural ve müesseselere neden ihtiyaç duyulduğu, nasıl değişikliklere uğradığı ve neden ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.

Bu konuda; yalnız mağdurun gerçek yaşının tespitinin değil, Türk Ceza Kanunu’nun “Hata” başlıklı 30. Fıkrası uyarınca suçun maddi unsurunda hata halinin gündeme gelebilecek olması sebebiyle, mağdurun yaşının sanıklar tarafından kaç olarak bilindiğinin, anlaşıldığının veya algılandığının da önemi bulunmaktadır. Burada düzenlenen cezalandırma yetkisinin belediye ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak en başta ifade ettiğimiz gibi ilk kabahat türü olan “emre aykırı davranış” torba bir madde olup, birçok fiil bu madde ile irtibatlandırılabilir. Maddelerindeki yetkilerinden hareketle, “parklarda, kumar oynamayı yasaklayan” bir emir yayımlayıp, bu fiili ihlal eden bir kişiye 34.

Maddeyi neredeyse aynen iptal edilen haliyle tekrar yürürlüğe koymuştur[3]. Halen Kabahatler Kanunu uyarınca pek çok idari işleme (ceza) karşı adli yargıya (sulh ceza mahkemesine) itiraz edilmektedir. Kabahatler Kanunu,  Anayasanın yargı ayrılığı rejimi tercihini etkileyen bu yönüyle esas konu yanında genişçe tartışılacaktır. Yargının temel işlevi de, aktörlerdeki kuşkuların birlikte giderilmesine odaklanmış bulunmaktadır. Bu süreçte hukuki terimler/kavramlar, argümanların geçerliği, vargıların doğruluğu ve adalet/adaletsizlikler önemli odaklar olarak belirmektedir.

İşlenmemiş altın ithalatı ve ihracatı, ülkemiz için önem taşıyan iktisadi faaliyetlerdendir. Altın ; hukuk düzenimizce ithali, yani yurtdışından getirilmesi veya getirtilmesi yasak madde ve madenlerden değildir. Kripto para değeri, kullanıcıların arz ve talep durumuna göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bu nedenle sistem, aynı zamanda bir tür kripto para platformu/sanal borsa olarak kabul edilebilir. Kamu kurumu, kamu idarelerinden ayrı bir biçimde örgütlenerek tüzel kişiliği olan, kişiselleştirilmiş kamu hizmet ve faaliyetidir.

Gazeteci, ulusal ve uluslararası politikalar hakkında yayın yaparken öncelikle halkın haber alma hakkı, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi ölçütlerini göz önünde bulundurur.17. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve “sesini duyuramayanların” sesi olmakla yükümlüdür. Yukarıda da değinildiği üzere, Kabahatler Kanunu, idari yaptırımlar hakkında genel bir usul kanunu niteliğindedir. Maddesinde “kabahatlere ilişkin genel ilkeler, kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırım türleri ve sonuçları, kabahatler dolayısıyla karar alma süreci, idari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu, idari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar” kanunun kapsamı olarak belirlenmiştir. Buna göre, Kabahatler Kanununda düzenlenen ilkeler, belediyelerin cezalandırma işlemlerinde de geçerli olacaktır. Kabahatler Kanununun genel usul kanunu niteliği gereği, buradaki ilkeler, sadece Kabahatler Kanununda düzenlenen cezalarda değil, özel yasalarda düzenlenen diğer cezalarda da uygulanacaktır. Bu sebeple, özel yasalarda düzenlenen idari yaptırımlarla ilgili hükümlerdeki, bu genel kanun hükümleriyle uyuşmayan-çelişen hususlar uygulanmayacaktır. Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçların ayrıntılı olarak incelenmesi dersin temel konusunu teşkil etmektedir. [293] “Disiplin subayı ve niteliği” başlığını taşıyan 477 SK’nın 6.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren hallerde ölünün gömülmesi ancakCumhuriyet savcısı tarafından verilecek yazılı izne bağlıdır. (5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınmasıihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafındanyapılabilir. (3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delilolarak değerlendirilemez. (2) Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarakgörevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder. C) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncümaddelerinde tanımlanan suçlar. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunluolması durumunda gerekli belgeler hazırlanabilir, değiştirilebilir vekullanılabilir. D) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncümaddelerinde tanımlanan suçlar. B) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanundatanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331,333, 334, 335, 336, 337) suçları.